Olgu Ülkenciler’in altıncı kişisel sergisi “Meneviş,” 23 Mart-22 Nisan 2021 tarihleri arasında Art On İstanbul’da görülebilir. 

 

Sergiye ismini veren “meneviş” sözcüğü, “bir yüzeyde ışık ile oluşan renk dalgalanmaları, parlaklık” ve Farsça “hare” anlamına geliyor. Sanatçı, bu sözcükten hareketle resim yüzeyini problematize ettiği sergisinde, içinden geçtiğimiz zamanı romantize etmeden anlama gayreti ile yüzeyde araştırdığı yeniliği, değişimi bir arada sunuyor. 

 

Olgu Ülkenciler, insana olan inancını, insanın eksiltildiği gelecek kurguları içinde bir kere daha yineliyor ve serginin bütününe bu umudu yerleştiriyor. Meneviş sözcüğünün edebiyatta ve halk arasında tam da böyle bir umudu simgelediğine inanan sanatçı, sıradan insanlar için hayatı yaşanılır kılanın, bir umut ışığıyla beliren parıltı olduğunu düşünüyor. 

 

Çalışma disiplinini bütünden parçalara giderek kuran sanatçı, serginin bütününde ulaşmak istediği resim etkisini, düz bir yüzeyin altında okunan lekeler olarak belirliyor. Sergiyi oluşturan her resim, ortak bir yüzeyi paylaşan birimler olarak ortaya çıkıyor. Bu seride malzeme olarak fırçayı eleyen sanatçı, sprey boya ve modelleme pastasıyla yüzeyde katmanlar oluşturuyor ve lekenin sınırlarını belirliyor. Fırçanın yokluğu, fırçayla oluşan darbeleri ve sürme biçiminin yarattığı değeri de ortadan kaldırınca, daha önceki resimlerde görülen katmanlar, tek bir yüzeyde birleşiyor. Sergiyi oluşturan her birim, bu yüzeyi ve serginin merkezindeki ortak umudu paylaşıyor. 

 

Olgu Ülkenciler, “yeniden insan” demeyi sürdüğürdüğü “Meneviş” ile insanı, yeryüzünün parıltısı olarak öne çıkarıyor ve insanca yaşama hakkını savunuyor. 

 

OLGU ÜLKENCİLER 

Olgu Ülkenciler, (1981, İstanbul) Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim bölümünde lisans ve yüksek lisansını tamamlamıştır. Sanatçı, ilk dönem işlerinde, kendi toplumsal konumu çerçevesinde yetişkinlik, kadınlık, cinsellik, şehirlilik ve bireylik hâlleri ile yüzleşir. 2007 yılından sonra modern gündelik manzaralar, toplumsal bir eleştiri süzgecinden geçerek işlerine dâhil olmaya başlar. Sanatçı, seri halinde oluşturduğu işlerine düşünsel bir zemin seçer ve düşünceyi destekleyecek bir plastik tavır yaratır. Geometrik elemanlar, motifler ve tipografi gibi grafik unsurlarla beslenen resmini, hizmet ettiği düşüncenin eleştirel aksına göre renk ve teknik uyarlama ile geliştirir. Son yıllarda ise “yeniden inşa” ve “insan” meselelerine odaklanan sanatçı, “insansızlaştırma” üzerine kurulu postmodernist anlatıların bitişini “yeniden inşa” ve “yeni insan” kavramları üzerinden kurgular. “İnsanlığın Yıldızının Parladığı Anlar”(2018), “Zevkli Rezalet” (2013), “DasFenomen” (2011), “Ev Kızı” (2009), “Made in Ülkenciler” (2006) isimli dört kişisel sergisinin yanında çok sayıda ulusal ve uluslararası karma sergide yer almıştır. Sanatçı, İstanbul’da yaşıyor ve çalışıyor.