Art On İstanbul, ziyaretçileriyle 29 Nisan – 31 Mayıs tarihleri arasında Art On İstanbul Piyalepaşa’da
Eser Gündüz'ün "Microswitch" isimli solo sergisi ile buluşuyor.
Oyunu « insanın yaşamı ve doğayı öğrenmekte kullandığı ilk etkinlik »* olarak kabul edersek,
oyuncaklar bu ilk etkinlikten kalma, çoğu zaman yetişkinliğe geçiş ritüelinin parçası olarak günlük
hayatımızdan çıkmış, hala sahip olunsa dahi, olarak bir kenara kaldırılıp unutulmuş çocukluktan
yadigâr objelerdir diyebiliriz. Esasen yetişkin evreninin üretimi olan oyuncakların yetişkinliğe
taşınması durumunda, yine bu dünyanın mevcut sosyo-ekonomik şartların önerdiği üzere, oyun ile
birlikte, zamanın « verimli » kullanılmaması, çalışmanın ve üretimin önündeki bir engel, tinsel
hamlık, olgunlaşamama hali gibi arzu dışı durumları çağrıştırsa da, oyun bu katı dünyada bulduğu
boşluklarda sürmeye devam eder. Foucault’nun bir öğleden sonra ebeveyn yatağı örneğinde
bahsettiği gibi, sonunda bekleyen bir « ceza » dahi olsa, inadına bir arzu alanı, kısa süreli de olsa
gerçekleşmiş bir ütopyaya dönüşür.
Eser Gündüz yetişkinliğe taşıdığı oyuncaklarıyla bu seride hem yeni hem bitmeyen çocukluğu kadar
ısrarcı bir oyun alanı kuruyor. « Mimarlık yapan bir yetişkin olarak profesyonel anlamda resim
yapma kararı almam ve bu kararı çevremle paylaşmam, içimde yetişkinlik hayatıma rağmen gizli gizli
devam eden oyunu herkese ilan etmem demekti. Yetişkinliğin bir anlamda reddi anlamına gelen bu
kırılmanın karşılığını olumlu anlamda aldığım gibi, oyunu bitirmemekte ısrarcı her yetişkin gibi ceza
aldığım, desteklenmediğimi hissettiğim, zorluk çektiğim hatta dışlandığım olmuştur. Umuyorum ki,
oyun benim için burada ; boyalar, tuvaller, kalemler ve daha türlü oyuncaklarımla her zaman devam
edecek.
*Johan Heizinga, Homo Ludens, Ayrıntı Yayınları, 2013.